Kovan ve kolonilerinin güvenliğini sağlamak maksadıyla arılar tarafından üretilen propolis, bağışıklık sisteminin güçlendirilmesine yardımcı oluyor. Propolis üzerine yapılan çalışmalara nazaran propolisin birçok yararının bulunduğunu belirten Anadolu Sıhhat Merkezi İç Hastalıkları ve Nefroloji Uzmanı Doç. Dr. Enes Murat Atasoyu, “Propolisin antiviral ve antibakteriyel tesiri hastalık oluşturan mikroorganizmaların oluşmasını önlüyor. Ayrıyeten antioksidan içeriği sayesinde bağışıklık sistemini destekleyen propolis, hastalıklara karşı beden direncinin artmasına katkıda bulunuyor. Propolis soğuk algınlığı, bademcik iltihabı, larenjit ve farenjit üzere üst teneffüs yolu hastalıkları başta olmak üzere birçok hastalığa karşı koruyucu” açıklamasında bulundu.
Enfeksiyon, bakteri ve mantar oluşumunu önleyici, antiviral özelliklere sahip olan propolis, arıların kolonilerini hastalıklara karşı da koruyor. Propolis içerisinde B1, B2, B6, C ve E vitaminleri ile çinko, demir, bakır, mangan, sodyum, potasyum, kalsiyum, magnezyum üzere minerallerin bulunduğunu söyleyen Anadolu Sıhhat Merkezi İç Hastalıkları ve Nefroloji Uzmanı Doç. Dr. Enes Murat Atasoyu, “İşlenmemiş propolisin balmumu içermesi sindirimini zorlaştırır ve bu yüzden reçine gibisi besleyici kısmından ayrıştırılması için işlenmesi gerekir. Propolisin işlenmesi sırasında ayrıyeten bitki ve larva atıklarının da temizlenmesi sindirimi kolay hale getirir” dedi.
Propolis yara düzgünleşmesini hızlandırıyor
Yapılan araştırmalarda, propolislerin kolay yaralanmalarda, ağız sıhhatinde, inflamasyon, uçuk durumunda tesirli olduğunun gösterildiğini lisana getiren İç Hastalıkları ve Nefroloji Uzmanı Doç. Dr. Enes Murat Atasoyu, “Diyabet hastalığına sahip bireylerde yaralar olağandan daha yavaş güzelleşebiliyor. Bu bireylerde propolis, yeni hücre oluşumunu uyarır ve yeni cildin büyümesine katkı sağlayarak yara düzgünleşme sürecini hızlandırır. Yara iyileşimi sırasında bakterilerin de ölmesini sağlayan propolis, enfeksiyonları önlemede de yardımcı” diye konuştu. Propolis içerisinde bulunan antioksidanların, eklem iltihabı üzere hastalıkların sebep olduğu inflamasyonu azalttığını vurgulayan Doç. Dr. Enes Murat Atasoyu, “Yapılan çalışmalarda propolisin inflamasyona bağlı oluşan şişliği azalttığı ve inflamasyon oluşumuna tesir ettiği görülüyor. Propolisin genital bölgede yahut ağız etrafında oluşan uçuklar üzerinde de tesiri var” açıklamasında bulundu.
Propolis seyreltilerek kullanılmalı
İşlenmemiş propolisin tahriş edici özelliğe sahip olduğunu, bu yüzden de propolisin kullanılmadan evvel kesinlikle seyreltilmesi ve işlenmesi gerektiğini hatırlatan Doç. Dr. Enes Murat Atasoyu, “İşlenen propolis, kullanım gayesiyle kapsül yahut tablet haline getirilebilir. Toz, konsantre sıvı, şurup üzere formları da bulunan propolis tıpkı vakitte boğaz enfeksiyonlarında ve üst teneffüs yolu hastalıklarında antimikrobiyal özelliğinin olması nedeniyle gargara ve pastil formunda de kullanılabiliyor. Yara güzelleşmesinde de değerli tesiri bulunan propolis, merhem halinde yara üzerine sürülebilir. Diş çürüklerinde kullanılması için diş macunları içerisinde de kullanılabilir” dedi. Uçuk tedavisinde kullanılan propolisin krem yahut merhem içerisinde yüzde 0.5 ya da yüzde 3 oranında bulunduğunu belirten Doç. Dr. Enes Murat Atasoyu, “Uçuk semptomları başladığı günden sonra her gün, günde 5 sefer dudak üzerine sürülerek kullanılabilir. Propolisin gargara formlarının ise 7 gün boyunca günde 3 kez kullanılması önerilir” diye konuştu.
Propolis kullanmadan evvel dikkat edilmesi gereken 5 unsur
- Tablet, kapsül yahut şurup üzere oral yolla kullanılan propolis, yanlışsız kullanıldığında inançlıdır. Bilhassa arılara ve arı eserlerine alerjisi olan şahıslarda alerjik tepkilere neden olabileceği için dikkatli olunmalı. Propolis içeren pastiller tahriş ve ağız ülserlerine neden olabilir, bu yüzden dikkatli kullanılması gerekir. Cilt yolu ile uygulanan merhem yahut damla biçimindeki propolis içeren eserler de inançlı bir formda kullanılabilir. Tıpkı biçimde arılara yahut bal, polen üzere arı eserlerine alerjisi olan bireylerde alerjik tepkiler oluşturabileceği için cilt üzerinde kullanılırken dikkatli olunmalı.
- Gebelikte propolisin inançlı kullanılabildiğine dair kâfi bilgi olmadığı için kullanılmadan evvel kesinlikle doktora danışılması önerilir. Tablet yahut kapsül üzere oral alınan propolis emziren bireylerde inançlı bir formda kullanılabilir. Yapılan araştırmalarda 300 mg günlük dozda alınan propolisin 10 aya kadar inançla kullanılabileceği görülmüştür. Bu yüzden emziren annelerin daha yüksek doz kullanımından kaçınmaları önerilir.
- Bazı uzmanlar ve araştırmacılar astım hastalarında propolis kullanımının tehlikeli olabileceğini belirtiyor. Bilhassa propolis içerisinde bulunan birtakım unsurların astımı daha çok tetiklediği ve kötüleştirdiği söyleniyor. Bu yüzden astım hastalarında propolis kullanılması önerilmez. Astım sorunu olan bireylerin propolis kullanmadan evvel alerji testi yaptırmaları ve sonucuna nazaran propolis kullanmaları gerekir.
- Kanama bozukluğu olan hastaların propolis kullanması kanama riskini artırabilir. Bilhassa propolis içerisinde bulunan bir kimyasal kan pıhtılaşmasını yavaşlatabiliyor. Bu yüzden kanama bozukluğu olan hastalarda propolis dikkatli bir biçimde kullanılıyor. Ayrıyeten cerrahi süreç planlanan hastalarda ameliyat sırasında ve sonrasında oluşabilecek kanama riskini artırabileceği için süreçten en az 2 hafta evvel propolis kullanımı sonlandırılmalı.
- Bal, kozalaklı ağaçlar, kavak ağacı ve Peru balsamına karşı alerjisi olan hastaların propolis kullanmamaları gerekir. Genel bir kural olarak propolis ve öteki tüm arı eserleri, 2 yaş altı çocuklarda kullanılmamalı.
Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı
News
